NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
عُبَيْدِ
اللَّهِ
حَدَّثَنِي
نَافِعٌ عَنْ
عَبْدِ
اللَّهِ عَنْ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَنَّهُ قَالَ
السَّمْعُ
وَالطَّاعَةُ
عَلَى
الْمَرْءِ
الْمُسْلِمِ
فِيمَا
أَحَبَّ
وَكَرِهَ مَا
لَمْ
يُؤْمَرْ
بِمَعْصِيَةٍ
فَإِذَا أُمِرَ
بِمَعْصِيَةٍ
فَلَا سَمْعَ
وَلَا طَاعَةَ
Abdullah b. Amr'den
rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Kendisine (Allah'a
ve Rasûlüne) isyan emredilmedikçe hoşlandığı ve hoşlanmadığı bir işte (âmiri)
dinlemek ve (o'na) itaat etmek müslüman bir kimseye vaciptir. Fakat kendisine
(Allah'a veya Rasûlüne) isyan emredilirse o zaman (hiç bir amiri) dinlemek de
yoktur, itaat da yoktur.”
İzah:
Buhârî, ahkâm; cihâd;
Tirmizi, cihâd; Nesâi bey'at; İbn Mâce, cihâd; Ahmed b. Hanbel, II, 17, 142.
2624 numaraİ1 nadism
şerhinde açıkladığımız, "Ulu'l-emr" denilen yetkili kimselere itaat
etmek, sözlerini dinlemek, emirlerine uymak her müslümana farzdır. Ancak bu
farziyyet, sözü geçen yetkililerin emirlerinin Allah'ın ve Rasûlünün
emirlerine uygun olmasıyla kayıtlıdır. Binaenaleyh, dine uygun emirlerine
uymak her müslüman üzerine farzdır. Allah'a isyan ve günah sayılan emirlerine
uymak ise haramdır. Kadı Iyaz bu hususta İslam uleması arasında ittifak
bulunduğunu ifâde etmektedir.[BK. Aynî Umdetii'l-kâri XIV, 221.] Hariciler bu
hadisi delil göstererek zâlim devlet reisine başkaldırmanın farz olduğunu
söylemişlerse de Cumhur-ı ulemâya göre iman ettikten sonra küfre dönmedikçe
yahut namazları kılmayı terketmedikçe ona başkaldırmak vâcib değildir.
Mevzumuzu teşkil eden bu hadis itaati emreden tüm hadisleri kayıtlamakta ve
hadislerdeki yetkililerin emirlerine itaat edilmesiyle ilgili ifâdelerin
sadece, Allah'ın ve Rasûlünün emrine uygun emirlerle ilgili olduğunu
açıklamaktadır. Allah'ın ve Rasûlünün emirleri ise kapsayıcıdır. Geneldir. Hayatın
girdi çıktısı, fert, aile, toplum yapısı ve idari oluşum bu kapsayıcılığın
içindedir.